Çin, 2013 yılında, ağırlıklı olarak ulaştırma ve enerji yatırımlarına dayanan Kuşak ve Yol Girişimi Projesini kamuoyu ile paylaştı. Bu yeni politikanın amacı Çin’in, Güneydoğu Asya, Güney Asya ve Afrika’yı limanlarla, Orta Asya, Ortadoğu ve Avrupa’yı demiryollarıyla birleştirip, yol üzerindeki ülkelerle yapacağı yatırımlar aracılığıyla karşılıklı bir bağlılık ağı oluşturmaktır.
Tarihi İpek Yolu’nu canlandırmak olarak da ifade edilen ve yaklaşık 70 ülkeyi dahil eden bu projenin, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı olan 2049 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
2013 yılında Kuşak ve Yol Girişimi projesinin açıklanmasından sonra Çin hükümeti, Avustralya ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerde güneş enerjisi gibi yeşil enerji projelerine, Pakistan, Mısır gibi gelişmekte olan ülkelerde ise kömür bazlı santrallere yatırım yapmayı tercih etmiştir.
Türkiye, altyapı potansiyeli nedeniyle, uzun vadeli yenilenebilir enerji yatırım planlarının kapsamında yer alabilecekken, iki ülkenin siyasi ilişkilerinin istikrarsızlığı sebebiyle, gelişmekte olan ülkelerle aynı grupta yer almıştır. İskenderun Körfezi jeostratejik olarak önemli bir liman olsa da, Türkiye Kuşak ve Yol Girişimi politikasının ulaşım ve lojistik ayağında yer alamamıştır; bunun yerine Türkiye Hunutlu Kömürlü Termik Santrali gibi sıfırdan ve ağırlıklı Çin sermayesiyle yapılacak düşük kaliteli ve verimsiz bir kömür santrali projesiyle bu girişime dahil olmuştur.
Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki diğer kömür yatırımlarının aksadığı bir dönemde Türkiye’deki yatırımının inşaatının başlamış olması, kısa vadede ticaret açığını finansmanla kapatma, doğrudan mali yardım ve istihdam yaratma sürecini göz önünde bulundurarak, yatırımın hükümet tarafından hızlandırılmış olmasıyla açıklanabilir. Enerji yatırımları Türkiye’nin iç politikada öncelik verdiği bir alan olmaya devam etmektedir.
Eğer Çin hükümeti uluslararası söylemlerinde ön plana çıkardığı düşük karbonlu bir ekonomik gelişmeyi gerçekleştirmek istiyor, sürdürülebilir finansman ilkelerine uymayı taahhüt ediyor ve itibarını korumak istiyorsa, Çin’in Türkiye’deki en büyük doğrudan yatırımı olan Hunutlu Kömürlü Termik Santrali gibi yüksek karbonlu projelere yatırımlarına mutlaka son vermelidir.